ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, Doğu Pasifik Okyanusu’nda uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı iddia edilen bir tekneye yönelik düzenlenen hava saldırısında iki kişinin öldüğünü açıkladı. Operasyonun Başkan Donald Trump’ın emriyle gerçekleştirildiğini belirten Hegseth, saldırının uluslararası sularda yapıldığını söyledi.
Savunma Bakanı Hegseth, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımda, hedef alınan teknenin bir “terör örgütü” tarafından işletildiğini ve istihbarat birimlerinin teknenin bilinen bir kaçakçılık rotasında ilerlediğini doğruladığını ifade etti. Açıklamasında, “Vatandaşlarımızı zehirlemeye çalışan her gemiyi bulup yok edeceğiz. Ülkemizi korumak en büyük önceliğimiz. Hiçbir kartel teröristi Amerikan ordusuna karşı duramaz” dedi.

Hegseth, saldırıya ilişkin bir video paylaşırken, olayın tam konumuna veya geminin hangi ülke bağlantılı olduğuna dair bilgi vermedi. Daha önceki benzer operasyonlarda ABD yönetimi, hedef alınan teknelerin mürettebatı veya menşe ülkeleri hakkında sınırlı bilgi paylaşmıştı.
Savunma Bakanı’nın açıklamasına göre, bu saldırı Başkan Trump’ın göreve dönmesinden bu yana uyuşturucu kaçakçılığı şüphesiyle gerçekleştirilen en az 16’ncı hava operasyonu oldu. Söz konusu saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısının 66’ya ulaştığı bildiriliyor. ABD ordusu, Karayipler ve Doğu Pasifik başta olmak üzere Latin Amerika kıyılarında yürüttüğü operasyonlarda uyuşturucu ticaretini “narko-terör” kapsamında değerlendiriyor.

ABD’nin uluslararası sularda yürüttüğü bu tür operasyonlar, uluslararası hukuk çevrelerinde tartışmalara neden oluyor. Uzmanlar, denizlerde ölümcül güç kullanımının hukuki temeli, orantılılık ilkesi ve sivil kayıplar riski konusunda endişelerini dile getiriyor. Bazı insan hakları örgütleri, Washington yönetiminden operasyonlara ilişkin daha fazla şeffaflık talep ediyor.
Doğu Pasifik ve Latin Amerika kıyılarında artan askeri operasyonlar, bölgedeki siyasi ve güvenlik dengelerini de etkiliyor. Uzmanlara göre ABD’nin uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele stratejisinde askeri araçlara daha fazla yer vermesi, uzun vadede diplomatik gerilimleri artırabilir.