Çin, Pekin’de düzenlenen büyük askeri geçit töreninde, daha önce kamuoyuna gösterilmeyen LY-1 adlı gemi lazer sistemini sergiledi. Sistem, yalnızca savunma değil, “deniz saldırısı” kabiliyetiyle de dikkat çekti.
Çin Halk Kurtuluş Ordusu Donanması tarafından geliştirilen LY-1 lazer silahı, ilk kez Pekin’deki resmi geçit töreninde görücüye çıktı. Lazerin deniz platformlarında kullanılmak üzere tasarlandığı belirtilse de, tanıtımda kamyona monte mobil versiyonu sergilendi.
Tören sırasında sunucular, LY-1’i “keskin müdahale ve sürekli vuruş kabiliyetine sahip” bir sistem olarak tanımladı. Lazerin güç ve menzil bilgileri paylaşılmadı. Batılı ülkelerde lazer silahları genellikle insansız hava araçları ve füzelere karşı savunma amaçlı değerlendirilirken, Çin’in resmi açıklamasında LY-1’in “deniz saldırısı” için de kullanılabileceği vurgulandı.
Çin devlet medyası Global Times, LY-1’in yalnızca insansız hava araçlarına değil, aynı zamanda gemisavar füzelere karşı da kullanılabileceğini yazdı. Haberde, gemilerin güç üniteleri sayesinde lazerin daha yüksek kapasiteyle çalışabileceği, bunun da füzeleri düşük maliyetle etkisiz hale getirebileceği ifade edildi.
Sosyal medya yorumcusu Zhao Dashuai, sistemin ABD Donanması’nın kullandığı Harpoon, LRASM ve NSM gibi füzeleri geçersiz kılabilecek potansiyele sahip olduğunu ileri sürdü.
Geçit töreninde ayrıca Hurricane 3000 adlı dev mikrodalga silahı da tanıtıldı. Bu sistemin üç kilometre menzile sahip olduğu ve yalnızca insansız hava araçlarını değil, elektronik sistemleri kalıcı olarak devre dışı bırakabilecek kadar güçlü olduğu belirtildi.
ABD’nin elinde benzer özelliklere sahip Leonidas Generation II sistemi bulunuyor. Amerikan Donanması bu teknolojiyi küçük teknelere karşı test etmiş ve motorları devre dışı bırakmada başarılı olduğunu açıklamıştı.
Çin’in lazer ve mikrodalga tabanlı silahları kamuoyuna tanıtması, ABD ile süren deniz gücü rekabetinde yeni bir dönemin başladığını gösteriyor. Uzmanlar, bu teknolojilerin insansız hava aracı sürüleri ve gemisavar füzeler karşısında önemli bir caydırıcı rol oynayabileceğini vurguluyor.