Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO), 14–17 Ekim 2025 tarihleri arasında Londra’da gerçekleştirilen Deniz Çevresi Koruma Komitesi (MEPC) olağanüstü oturumunda, küresel deniz taşımacılığının geleceğini şekillendirecek IMO Net Sıfır Çerçevesi görüşmelerinin bir yıl ertelenmesine karar verdi. Bu karar, 2025 yılı içinde netleştirilmesi beklenen MARPOL Ek VI değişikliklerinin kabul sürecini doğrudan etkileyerek, küresel sera gazı (GHG) azaltım hedeflerinin uygulama takvimini 2026’ya taşımış oldu.
MEPC olağanüstü oturumu, MARPOL Ek VI’nın 5. Bölümü olarak önerilen yeni düzenlemeler ve IMO Net Sıfır Çerçevesi’nin kabulünü görüşmek amacıyla toplanmıştı. Ancak yapılan oylama sonucunda taslak değişikliklerin kabulü için yeterli uzlaşı sağlanamadı ve oturumun bir yıl ertelenmesine karar verildi.
Erteleme kararının ardından IMO’dan yapılan açıklamada, “Üye Devletler arasındaki teknik farklılıkların giderilmesi ve uygulanabilir bir Net Sıfır mekanizmasının oluşturulabilmesi için ek müzakere süresine ihtiyaç vardır” ifadeleri yer aldı. Bu süre zarfında, ülkelerin yeni öneriler geliştirmesi, karbon fiyatlandırma yöntemlerini uyumlaştırması ve düşük emisyonlu yakıt standartlarında ortak zemin bulması bekleniyor.

Kararın ardından gözler, Gemilerden Kaynaklanan Sera Gazı Emisyonlarının Azaltılmasına İlişkin Oturumlararası Çalışma Grubu (ISWG-GHG)’na çevrildi. Grup, 20–24 Ekim 2025 tarihleri arasında yeniden toplanarak Net Sıfır Çerçevesi’nin uygulanmasına yönelik teknik kılavuzları hazırlamaya devam edecek. Bu kılavuzlar, yakıt türlerine ilişkin küresel emisyon standardı, karbon yoğunluk göstergeleri ve sera gazı fiyatlandırma mekanizmasının nasıl işletileceği gibi konularda yol haritası oluşturacak.
IMO’nun Nisan 2025’teki MEPC 83 oturumunda onaylanan Net Sıfır Çerçevesi, 2023 GHG Stratejisi doğrultusunda iki ana unsuru kapsıyor:
Bu iki araç, 2050 yılına kadar deniz taşımacılığının net sıfır emisyon hedefine ulaşması için kritik önemde görülüyor.

IMO’nun bu erteleme kararı, armatörler, gemi inşa sektörü ve yakıt tedarik zincirleri açısından yeni bir belirsizlik dönemi anlamına geliyor. Özellikle Avrupa Birliği’nin 2026’dan itibaren devreye alacağı ETS (Emisyon Ticaret Sistemi) ile çakışma riskine dikkat çekiliyor.
Uzmanlar, gecikmenin uluslararası rekabet dengesini etkileyebileceğini, AB ve diğer bölgesel karbon piyasalarının küresel standartların önüne geçme ihtimalini vurguluyor. IMO kulislerinde ise ertelemenin Asya ve Latin Amerika ülkelerinin karbon fiyatlandırmasına yönelik çekincelerinden kaynaklandığı konuşuluyor.
IMO’nun önümüzdeki 12 ayda enerji dönüşüm fonu, metanol ve amonyak gibi alternatif yakıtların standardizasyonu ve karbon yakalama teknolojilerinin entegrasyonu gibi konularda daha kapsamlı bir çerçeve geliştirmesi bekleniyor. Sektör temsilcileri, bu sürecin “daha kapsayıcı ve adil bir geçiş” için fırsat olduğunu savunurken; çevreci STK’lar ertelemenin “iklim eylemini yavaşlatma riski taşıdığını” belirtiyor.